Haber

Rektörümüz YÖK 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Törenine Katıldı

Son Güncelleme Tarihi : 06.10.2021 00:00
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle, YÖK tarafından 5 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.

Toplu Akademik Yıl Açılış Töreni’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve devlet erkânının yanı sıra Bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili kurum başkanları, Büyükelçiler ve bütün üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı.
Törende ilk olarak Prof. Dr. Ali Tüfekçi'nin yönetimindeki İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Senfoni Orkestrası tarafından müzik dinletisi yapıldı. Ardından "Yükseköğretim" başlıklı Türk yükseköğretiminin gelişimini ve şu anki mevcut durumunu anlatan bir video gösterimi gerçekleştirildi.
Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin "Akademik Açılış Yılı Töreni"nin son 5 yıldır Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılmakta olduğunu ve bu törenlerde "YÖK Üstün Başarı Ödülleri"nin verildiğini hatırlatarak, 2021-2022 eğitim-öğretim yılının ülkemiz ve memleketimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği destekler ile son yirmi yılda üniversitelerimizde fiziksel alt yapı sorunlarının büyük ölçüde yoluna konulduğunun; buna ek olarak her geçen sene daha fazla sayıda öğrencinin yükseköğretime ulaşabilme imkânına kavuştuğunu belirten  Özvar, "2010 yılında 3 milyon 480 bin öğrenci sayımız 2021'de 8 milyon 241 bine ulaşmıştır. Üniversiteli gençlerimizin yarısı kız öğrencilerden oluşmaktadır. Yükseköğretim kurumlarımızda eğitim ve öğretim imkânından sadece Türk öğrencileri değil, aynı zamanda sayıları yaklaşık 250 bini bulan uluslararası öğrenciler de yararlanmaktadır. Bu gelişmelere ek olarak üniversitelerimizde toplam öğretim elemanı sayımız ise son 10 yılda yüzde 80 artarak 102. 682'den 181. 272'ye ulaşmıştır. Artan talep karşısında bir yanda programlarının kalitesinden ödün vermeden öğretim alanını zenginleştirmek diğer yanda ihtiyaç duyulan yüksek profilli öğretim elemanı sayısını artırmak gibi zor fakat birbirini tamamlayan iki misyonu başarmak zorundayız" dedi.

Küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik dönüşümler ile iklim değişikliği gibi hayati öneme sahip gelişmelerin, yükseköğretimde gelecek 10 yılı hedefleyen güçlü bir vizyon ortaya koyulmasını ve bunu kararlılıkla uygulanmasını zorunlu kıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hem hükümet olarak bizim sağlayacağımız destekler hem de üniversitelerimizin kendi geliştirecekleri kaynaklarla, böyle bir vizyonu hayata geçirebileceklerine inanıyoruz. Salgın döneminde, sağlıktan sanayiye pek çok alanda, bu konuda gereken altyapıya ve ufka sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık taklit ve takip edici olmaktan çıkıp belirleyici ve yönlendirici konuma gelmemiz gereken bir döneme girdik" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de yükseköğretimin uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği, ayrıcalıklı bir hizmet olduğunu ifade etti. 1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranının yüzde 15'lerin altında olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı, "2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yükseköğretim kurumu sayımızı 207'ye çıkardık. Türkiye'de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışa paralel olarak akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Aynı dönemde üniversite öğrencisi sayımız da 1,6 milyondan 8,4 milyona yükseldi. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 15'i değil yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor" dedi.

Pek çok şehirde yurtta kalmak için başvuran öğrencilerin neredeyse tamamının talebini karşıladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin barınma veya maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık. Yurt sayımızı 190'dan 774'e, bu yurtlardaki yatak sayımızı 192 binden 724 bine çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını fevkalade iyileştirdik. Eskiden 30, 40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3, 4 kişilik; içinde yatağı, dolabı, çalışma masası, banyosu, tuvaleti, interneti olan otel standardında odalara sahiptir. Bunlar yoktu. Devlet yurtlarının yanı sıra ülkemizde 300 bine yakın özel yurt kapasitesi de mevcuttur. Türkiye'de 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesi ile açık ara dünyada yükseköğretim öğrencilerine en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir.”
"Halen inşası süren proje ve ihale aşamasında olan yurt çalışmalarımızla birlikte 110 binin üzerinde yeni yatağı öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Böylece artık yurt sorununu tamamen çözmüş olacağız. Gençlerimize sadece yurtlarımıza barınma imkanı sağlamakla kalmıyor aylık 570 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimiz yararlanabiliyor. Yurtlarda ücretsiz kalma hakkı olan öğrencilerimiz için bu rakam 870 lirayı buluyor. Hatta bazı şehirlerimizde 'Komşum Projesi'yle gönüllü gençlerimiz vasıtasıyla yurtlarda artan yemekler bölgedeki ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmaktadır. Yaklaşık 1,5 milyon öğrencimizi lisansta 650 lira, yüksek lisansta 1300 lira, doktorada 1950 liralık kredi veya burs ödemesi ile destekliyoruz. Böylece hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle eğitiminden geri kalmasına izin vermiyoruz. Geçmişte üniversitelerde 'harç' diye bir sorun vardı. Her akademik yıl açılışında, harçları protesto için gösteriler yapılır, gerginlikler yaşanır, huzursuzluklar çıkardı. Biz üniversite harçlarını kaldırarak, eğitim öğretimin önündeki bu engeli de geride bıraktık. Bugün artık ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen gençlerimizin önünde hemen hiçbir mani kalmamıştır. Yeter ki, gençlerimiz bu yolda yürüsün, enerjilerini ve vakitlerini eğitim, öğretim için harcasın, kapasitelerini ve kabiliyetlerini harekete geçirsin. Diğer tüm sıkıntıları çözmek, eksikleri gidermek, talepleri karşılamak hiç endişe etmeyin bizim işimizdir, biz bunları çözeriz. Her hususta olduğu gibi eğitim konusunda da durmak yok, yola devam diyoruz."

Açılış konuşmalarının ardından üniversitelerdeki bilimsel araştırma ile gerçekleştirilen çalışmaları, projeleri, tezleri ve topluma hizmet faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla YÖK tarafından ilk kez 2017-2018 eğitim öğretim yılında verilen "YÖK 2021 Üstün Başarı Ödülleri", ödül almaya hak kazanan akademisyenlere ve üniversitelere verildi.
 
Basın, Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü Tarih : 06.10.2021 00:00
Okunma Sayısı : 1723