Haber

MSKÜ’de “Dezenformasyon Perspektifinde Yakın Siyasi Tarih” Paneli Gerçekleştirildi

Son Güncelleme : 13.05.2025 00:00
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), “Dezenformasyon Perspektifinde Yakın Siyasi Tarih” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. MSKÜ Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen etkinliğe; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş ile gazeteciler Nasuhi Güngör, Murat Özer ve Tacettin Kutay konuşmacı olarak katıldı.

Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından "Dezenformasyon Nedir?" konulu röportaj videosunun gösterimiyle başladı.

Açılış konuşmasını yapan MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, dezenformasyonun yalnızca bireyleri değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı ve milli güvenliği tehdit eden stratejik bir sorun haline geldiğine dikkat çekti. Üniversitelerin bu alandaki sorumluluğuna vurgu yapan Kaçar, “Üniversiteler yalnızca bilgi üretmez; aynı zamanda bireylere doğruyu yanlıştan ayırma becerisi kazandırır” ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanlığı Muğla Bölge Müdürü Erol Kütahya ise konuşmasında, dezenformasyonun özellikle sınırlı bilgiye erişimin olduğu ortamlarda daha yıkıcı sonuçlar doğurduğunu belirterek, bu tehditle mücadelenin önemine dikkat çekti.

Açılış konuşmalarının ardından panel oturumuna geçildi. Moderatörlüğünü Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş’ın yürüttüğü oturumda, dezenformasyonun toplumsal düzeni tehdit eden ciddi bir sorun olduğu vurgulandı. Kardaş, özellikle geçmişte yaşanan bilgi manipülasyonlarının demokrasiye olan etkilerine değinerek, gençlerin dijital okuryazarlık konusunda bilinçlenmesinin önemine dikkat çekti.

Gazeteci Nasuhi Güngör, dezenformasyonun bireysel ilişkilerden ekonomik yapıya kadar birçok alanı tehdit ettiğini ifade etti. Özellikle sosyal medyada yayılan asılsız bilgilerin kriz anlarında zararlı sonuçlara yol açabileceğini belirten Güngör, “Kötü haber daha hızlı yayılıyor ve dezenformasyonun ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemesi gerekiyor. Örneğin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin satıldığı iddiası tamamen gerçek dışıydı. Türkiye, KKTC’ye yaptığı külliye yatırımıyla bağlılığını açıkça ortaya koydu” dedi.

Gazeteci Murat Özer ise bilginin kaynağının her bilim dalı için temel bir mesele olduğunu belirterek, Göbeklitepe gibi arkeolojik bulguların insanlık tarihine ışık tuttuğunu hatırlattı. “Hakikatin üzeri örtüldüğünde toplumlar doğru bilgiden uzaklaşır. Yalan bilgiye karşı sürekli tetikte olmalıyız” diyen Özer, dezenformasyonun yalnızca bireysel yanılgılar değil, küresel iktidar mücadelelerinin de bir parçası olduğunu dile getirdi.

Gazeteci-yazar Tacettin Kutay ise konuşmasında dezenformasyonun bireyleri özgürlüklerinden uzaklaştıran bir mekanizma haline geldiğini savundu. Gerçek bilginin, kaynağı ne olursa olsun değerli olduğunu vurgulayan Kutay, “Yalan söyleyenler çoğu zaman hakikatin yalnızca bir kısmını paylaşıyor. Bu, tam anlamıyla bir yalandır çünkü yarım hakikat, tam bir yalandır” ifadelerini kullandı. Kutay ayrıca, sosyal medya çağında anlık video çeken bireylerin bile bilgi ekonomisinin bir parçası haline geldiğini belirterek, bilgi üretiminin kimlerin elinde olduğu sorusunun önemine dikkat çekti.

Panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi. Panelin ardından Rektör Prof. Dr. Turhan Kaçar, panelistlere katkılarından dolayı plaket takdim etti.

 
Basın, Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü Tarih : 13.05.2025 00:00
Okunma Sayısı : 63